Kaldı Kuzey Kar Buz Kulvarı ve Alaca Güney Sırtı Klasik*

Sumru Tamer
4 min readJun 23, 2021

--

*Bu rapor ilk olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Dağcılık Kulübü websitesi ytudak.org’da yayınlandı. Ytüdak’ın diğer tırmanışları için siteye bakmanızı tavsiye ederim=)

Tarih: 27–29 Mayıs 2017

Ekip: Sumru (YTÜDAK) ve TDF Yüksek İrtifa Korjenevskaya aday kadrosu ve Yüksek İrtifa Kurulu (14–15 kişi)

Malzemeler: İki yarım ip, küçük cam ve takozlar, nutkey, üç ince sikke, kilitliler, 5–6 ekspres, 5–6 perlon, T Profil, 3 buz vidası, teknik kazma ve krampon, bivak

Yazan: Sumru Tamer

27 Mayıs

TDF nin Korjenevskaya tırmanışı için belirlediği aday kadro olarak önce Kaldı Kar Buz ve aynı gün içinde Alaca yapmak üzere dağ evinde buluştuk. Ekip partnerlere bölünmüştü, ben de Esin’le (Handal) partner olmuştum. Tam olarak nasıl olacaktı bilmiyorduk ama aynı rotaya aynı gün içerisinde on küsür kişi ayrı ekipler olarak girecektik. Malzemeleri yüklenip traktör ve tabanvay ile Kocadölek’e varıp kampımızı attık. Yarınki hava durumu pek de iç açıcı görünmüyordu, iyi bir fırtına olacaktı.

28 Mayıs- Kaldı Kar-Buz

02.00 de bütün ekipler olarak Kocadölekten çıktık. 04.00’te rota dibine vardık. Okuduğum bazı raporlarda, vadinin sağından gidilince sıkıntılı ve uzun sürdüğü söylenmişti. Biz soldan gittik, yani Kaldı kütlesinin dibinden diyebilirim, gayet rahat oldu. Malzemeleri kuşanıp kramponları takma vs. derken rotaya girişimiz 05.00’i buldu.

Fotoğraf Tunç Fındık’ın sitesinden alınmıştır, bu linkten ulaşılabilir: http://www.tuncfindik.com/aladaglar-kaldi-3734m-kuzey-buzul-kulvari-tirmanisi/

Rotaya girdiğimizde yukarıdan rüzgarla taşınan taze toz kar yanımızdan dere gibi akıyordu, fakat rotanın kendisi neyse ki çok batak değildi, hafif eğimle -yaklaşık 60 derece- gibi takır takır çıkmaya başladık. Zaten kulvar çok da dikleşmiyor açıkçası, sadece bir iki yerde küçük kolay miksimsi yerler var o kadar, başka bir şey yok. Bizim ekip öndeydi bu yüzden yüzümüze pek kar-buz yemedik ama altımızdakilere ne kadar dikkat edersek edelim yazık oldu.

İlerlerken, sağ taraflardaki set kayalara doğru kaçası geliyor insanın, çünkü raporlarda, sol varyant ayrımında, böyle bir sağa geçişten bahsediliyor. Fakat sağa erken kaçmayın, ayrıma gelince zaten anlıyorsunuz. İyice yükseldikten sonra, solda baya dar, dik giden ve hemen başında 6–7 metrelik bir donmuş şelale olan Sol Varyant’ı gördük. Önümüzde üzeri açık slab bir kaya ve ardında yüksek bir kaya kütlesi var. Yani yolunuz zaten kesilmiş gibi oluyor, soldaki kulvara(varyanta) ya da sağa slab kayanın üstüne gitmek dışında bir seçenek yok. Yani burası rota anlatımından bahsedilen ayrım.

Zaten dikkatli bakınca sağ yukarıda bir baca içinde de perlonlar görünüyor. Slab kayanın üzerine çıkıp sağa doğru yan geçtik. Karla kaplı olduğu için bazı raporlardakine kıyasla herhangi bir zorluk yaşamadık. Bütün ekip cümbür cemaat burada biriktiğimiz için sürekli her ekibin ip açıp toplamasıyla zaman kaybetmemek için ilk ekip herkes için sabit hat açtı.

Bacanın dibine 08.00’de varmıştık, herkesin sırayla tırmanmasını bekledik. Bu sırada hava da bozmaya başladı. Bekleyiş bitti, ekibin önlerinde olmama rağmen ben bile anca saat 10.00 gibi girdim bacaya. Bacanın üst kısmında tek bir hamle var, kramponları kafana kadar çekince bitiyor, dry çalışmış olmak burada baya işe yarar, zira minik basışlarda kramponla ayak değiştirmevari bir kaç hamle gerektirdi. Burada zaten babada sabit bir perlon var- değiştirmek gerekebilir baya aşınmış görünüyordu. Hemen ardında kısa 3–4 metrelik gibi buz şelalesi var. (80 derece diyeyim) Tabii ki buz tırmanış deneyimi ve bir iki vida kesin işe yarar.

Şelaleden sonra rota tekrar rahat bir kar kulvarı olarak devam ediyor. Soldaki kayalarda emniyet alınabilir. Bu arada yukarıda zirveden dönen bir gruptan güzel taşlar ve tüp! düşüp geçti yanımızdan. Tüpün nasıl düştüğü hala bir muamma.

Şelaleden sonra futbol sahasına çıkan geniş ve 70-80 derece kulvar
Şelaleden sonra futbol sahasına çıkan 70–80 derecelik geniş kulvar

11 gibi ben de futbol sahasına vardım. Sırttaki klasik rüzgarın altında iki saat kadar grubun kalanını beklemeye başladık. Hava baya bozdu, zaten sis her yeri kapadı, gök gürültüleri başladı.

Böyle de bir hava

Dolayısıyla zirveden ve Alaca’dan vazgeçildi. Herkes geldikten sonra Kaldıbaşı, sonra da Yoncalıtaşın hemen ardındaki inişten koştur koştur derken topuklayarak 5’te kampa varmıştık.

Kesinlikle iki kişilik ekiple ve bu sefer de kendim leadleyerek tekrar girmek istediğim harika bir rota.

Topo alıntı (http://pandul.org/faaliyet-gunlukleri/kaldı kuzey buzulu) Benzer kar koşulları. Kırmızı ile işaretli ayrım. Kayanın üstünden sağa, bacanın başlangıcına doğru yan geçiş. Ya da sağa geçmeyip sola, varyanta gidiliyor.

29 Mayıs- Alaca Güney Sırtı (Klasik)

Alaca güney sırtından( klasik) zirve yapmak üzere 04.00’te tüm ekip yola çıktık. Dünkü fırtınaya kıyasla hava aşırı sıcak ve sakindi. Avcıbelindeki küçücük kornişi geçmek yürüyüş boyunca yaşadığımız tek atraksiyondu diyebilirim. Bunun dışında bu uzuuun klasik rotada yürü allah yürü. Zirveye 09.30- 10.00 gibi vardık, oyalanmadan dönüşe geçtik. Hava aşırı ısınmıştı, rotanın çığ parkuru olması ve yukarıdan düşmeye başlayan karlardan dolayı sırtı evhamlanarak hızlı hızlı geçtim. Başka pek bir hikaye yok, rota uzun ve düz. Kocadölek’e 1 gibi varıp kampı toplayıp hop İstanbul’a.

Kulübüme ve TDF Yüksek İrtifa Kurulu’na çok teşekkürler.

*Bu rapor ilk olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Dağcılık Kulübü websitesi ytudak.org’da yayınlandı. Ytüdak’ın diğer tırmanışları için siteye bakmanızı tavsiye ederim=)

--

--

No responses yet